Doğal Necef Taşlı Nazar Ayeti ve Allah’ın İsimleri Yazılı Gümüş Yüzük
- Ürün Özellikleri
- Ödeme Seçenekleri
- Teslimat ve İade Koşulları
- Yorumlar
-
Stok Kodu: DUA419 Metaryel: 925 Ayar Gümüş Boyut: 16*22 mm Kullanılan TAŞ: Necef Taşı Ağırlık: 17 Gr (+/-1,5) Numaraya Göre Değişebilir. Garanti: Ürünümüz Garantili ve Sertifikalıdır. Ödeme Metodları: Havale - EFT / Kredi Karti (12 Taksıt) / Kapıda Ödeme / Mail Order / Western Union Kargo: Ücretsiz Kargo. Ürünler Özel kutu içerisinde Fatura ve Sertifikalı olarak, OSMANLI PAZAR güvencesi ile gönderilmektedir.Üzerinde ki Yazı: Nazar Ayeti ve Allah'ın İsimleri
Hazırlanış Süresi: 1-3 İş Günü İçerisindeÖzellikler: Size Özel Tamamı El İşçiliği olan bu ürüne istediğiniz hattı ve yazıyı yazdırabilirsiniz.
Kişiye Özel hazırlanan bu ürünleri OsmanlıPazar sayfasından iletişime geçerek kendinize özel olarak hazırlatabilirsiniz.
Dipnot: Bütün ürünlerimiz elde kazıma yöntemi ile oyularak yazılmaktadır. Dünyada çok az ustası olan bu işçilik değerli taşlara tek tek sanatını işlemektedir. Kazıma olan taşların altından taşın kendi rengi çıktığı için, taşla yazının ayırt edilebilmesi ve daha net okunması için oyulmuş yazılara boya sürülerek daha belirgin hale getiriliyor. Fakat doğal taşlar üzerinde yabancı hiç bir madde tutmadığı için bu boya zamanla silinmektedir. Kazıma yazılar asla silinmemekte olup boyasız da kullanımı uygundur.Daha fazla yazıların gözükmesini isteyen müşterilerimiz kırtasiyelerden boya kalemini temin edebilir. Dualı ve yazılı ürünlerin üzerindeki boyalar yazının önemini arttırmadığı için sadece görsel olarak tercih edilebilir. Müşterilerimizin bu durumu bilerek almasını önemle rica ediyoruz.
Peygamber efendimizin zamanında Esed oğullarından nazarı değen bir kimse var idi. Üç gün bir şey yemez, sonra çadırın bir tarafını kaldırıp oradan geçen bir deveye bakıp, (Bunun gibi bir deve hiç görmedim) der demez, deve yere düşer hastalanırdı. Müşrikler, bu adamı bulup Peygamber efendimizi nazarla öldürmesini istediler. Cenab-ı Hak da Resulullahı bunun nazarından korumuştur. Bu hususta Kalem suresinin (Nerede ise, kâfirler seni gözleri ile yıkacaklardı) mealindeki 51. âyet inmiştir.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
( Nazar haktır.) [ Müslim ]
(İnsanların yarısı nazardan ölür.) [Taberani]
(Nazar insanı mezara, deveyi kazana sokar.) [İbni Adiy]
NAZAR AYETİ TÜRKÇE :
"Ve in yekâdullezîne keferû le yuzlikûneke bi ebsârihim lemmâ semiûz zikra ve yekûlûne innehu le mecnûn(mecnûnun). Ve mâ huve illâ zikrun lil âlemîn(âlemîne)."
NAZAR AYETİ ANLAMI:
Kalem sûresinin 51 ve 52'inci ayetleridir.
"Şüphesiz inkâr edenler Zikr'i (Kur'an'ı) duydukları zaman neredeyse seni gözleriyle devirecekler. (Senin için,) "Hiç şüphe yok o bir delidir" diyorlar. Hâlbuki o (Kur'an), âlemler için ancak bir öğüttür."
Ayetel Kürsi Türkçe Okunuşu
Bismillahirrahmânirrahîm.
Allâhü lâ ilâhe illâ hüve’l-hayyü’l-kayyûm,
lâ te’huzühû sinetün ve lâ nevm,
lehû mâ fi’ssemâvâti ve mâ fi’l-ard,
men-ze’l-lezî yeşfe’u ‘indehû illâ bi-iznih,
ya’lemü mâ beyne eydîhim ve mâ halfehüm,
ve lâ yuhîtûne bi-şey’in min‘ılmihî illâ bimâ şâe, vesi’a kürsiyyühü’s-semâvâti ve’l-ard
ve lâ yeûdühû hifzuhumâ ve hüve’laliyyü’l-azîm.
Ayetel Kürsi'nin Anlamı
Allah, O’ndan başka ilah yoktur; diridir, her şeyin varlığı O’na bağlı ve dayalıdır.
Ne uykusu gelir ne de uyur.
Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur.
O’nun izni olmadıkça katında hiçbir kimse şefaat edemez.
Onların önlerinde ve arkalarında olanları O bilir.
O’nun ilminden hiçbir şeyi -dilediği müstesna- kimse bilgisi içine sığdıramaz.
O’nun kürsüsü gökleri ve yeri içine almıştır.
Onları korumak kendisine zor gelmez.
O yücedir, mutlak büyüktür.
Bismillahirrahmanirrahim;
ALLAH: Tüm isimleri bünyesinde barındıran ve başka hiçbir varlığa verilmesinin mümkün olmadığı isimdir.)
ER RAHMAN: Bütün yaratılmışlar için hayır ve merhameti tercih eden
ER- RAHİM: Büyük nimetler veren ve merhametli
EL-MELİK: Bütün kâinatın sahibi ve hükümdarı
EL-KUDDÜS: gafletten ve hatadan arınmış ve tertemiz
ES-SELAM: Cennetteki kullarına selam eden ve selamete çıkaran
EL-MÜ’MİN: Gönüllerde iman etme isteği uyandıran, sığınanları koruma altına alıp ferahlatan
EL- MÜHEYMİN: Koruyan ve gözeten anlamlarına gelir
EL- AZİZ: Mağlup edilmesine imkân olmayan Galip
EL- CEBBAR: Dilediğini zorla yaptıran ve tüm eksikleri tamamlayan
EL- MÜTEKEBBİR: Her hadisede büyüklüğünü gösteren
EL- HALIK: Bütün varlığı yoktan var eden şekillendiren, halkeden anlamlarına gelir
EL- BARİ: Her şeyi birbirine uygun yaratan
EL-MUSAVVİR: Her şeye bir biçim ve özellik veren
EL- GAFFAR: Marifeti çok olan
EL- KAHHAR: Her istediğini istediği anda yapmaya muktedir olan
EL-VEHHAB: Nimeti sonsuz olan
ER-REZZAK: Yaratılmışlara pek çok faydalanılacak şey ihsan eden
EL- FETTAH: Zorlukları kolaylaştıran anlamına gelir
EL- ALİM: Her şeyi çok iyi bilen
EL-KABID: Kabıd sıkan bunaltan ve daraltan
EL-BASIT: Açan genişleten
EL-HAFIZ: Yukarıdan aşağı indiren ve alçaltan
ER-RAFİ: Yukarı kaldıran ve yükselten
EL-MUİZ: İzzet veren ve ağırlayan
EL MUZİLL: Zelil eden alçaltan
ES-SEMİ: Her şeyi en iyi şekilde işiten
EL-BASİR: Her şeyi en iyi şekilde gören
EL-HAKEM: Hükmeden hakkı yerine getiren
EL- ADL: Çok adaletli
EL-LATİF: Bütün işlerin tüm inceliklerini bilen, tüm kullarına iyilik ulaştıran
EL-HABİR: Herşeyin iç yüzünden tüm detayları ile haberdar olan
EL-HALİM: Yumuşak huylu anlamına gelen Halim, suçlulara hemen ceza vermeyen
EL-AZİM: Azameti pek büyük
EL-GAFUR: Affı ve bağışlaması çok
EŞ-ŞEKUR: Kendi rızası gözetilerek yapılan işlere fazlasıyla muamelede bulunan
EL-ALİYY: Çok yüce çok yüksek
EL-KEBİR: Çok büyük en büyük
EL-HAFİYZU: Herşeyi Belli bir vakte kadar bela, musibet ve afetlerden koruyan
EL MUKİT: Her yaratılmışların gıdasını ve azığını veren
EL HASİB: Herkesin hayatı boyunca yapıp ettiğini detaylı olarak bilen
EL CELİL: Ululuk ve Celal sahibi
EL KERİM: Lütfü ve keremi çok geniş olan
ER-RAKİB: Bütün işleri murakabe eden ve tüm varlığı gözeten
EL MUCİB: Kendisine dua edenlere icabet eden ve isteklerini geri çevirmeyen
EL- VASİU: İlmi, affı ve rahmeti geniş
EL HÂKİM: Bütün işlerinde hikmet bulunan
EL- VEDUD: Kullarını çok seven ve sevilmeye gerçekten layık olan
EL MECİD: Şanı yüksek ve büyük olan
EL-BAIS: Ölüleri dirilterek kabirlerinden çıkaran
EŞ-ŞEHİD: Her yerde ve her zaman hazır ve nazır olan
EL-HAKK: Varlığı hiç değişmeden duran
EL-VEKİL: Kendisine tevekkül edilen işleri en iyi şekilde yerine getiren
EL KAVİYY: Çok güçlü, pek güçlü
EL- METİN: Çok sağlam ve netameli olan
EL- VELİYY: Sevdiği kullarının dostu olan
EL- HAMİD: Bütün varlığın kendi diliyle övdüğü ve ancak kendisine hamd edilen
EL-MUHSİ: Sonsuz da olsa tek tek her şeyin sayısını bilen
EL-MÜBDİU: Bütün varlıkları örneksiz olarak en baştan yaratan
EL-MUİD: Varlıkları yok ettikten sonra tekrar yaratabilen
EL-MUHYİ: Can bağışlayan hayat ve sağlık veren
EL-MUMİT: Canlı bir varlığın ölümünü de yaratan
EL-HAYY: Diri her şeye gücü yeten ve her şeyi bilen
EL-KAYYUM: Gökleri, yer ve her şeyi tutan
EL-VACİD: İstediğini istediği anda bulan
EL MACİD: Kerem ve iyilikleri pek çok olan şanı ve keremi büyük olan
EL- VAHİD: Asla ortağı ve benzeri olmayan
ES-SAMED: İhtiyaçları ve sıkıntıları giden tek yer
EL-KADİR: Her istediğini istediği şekilde yapmaya gücü yeten ve güç yetiren
EL-MUKTEDİR: Kuvvet sahipleri üzerinde istedikleri şekilde tasarrufta bulunan
EL-MUKADDİM: istediğini öne alan ve ileri geçiren
EL-MUAHHİR: İstediğini geride bırakan
EL-EVVEL: Ezeli olan, varlığının başlangıcı olmayan
EL-AHİR: Son anlamına gelen
EZ-ZAHİR: Aşikâr ve yaratılan her şeyde görünen
EL-MÜTEALİ: Eksikliklerden münezzeh yani uzak olan manasına gelen
EL-BATIN: Her şeyden gizli
EL-VALİ: Her an olup biten her şeyi ve kâinatı yöneten, idare eden
EL-BERR: Yarattıklarına gereken şekilde nimetleri bahşeden
ET-TEVVAB: Günahları bağışlayan ve tevbeleri kabul eden
EL MÜNTEKİM: Suçlu olanları adaleti ile hak ettikleri cezaya çarptıran
EL-AFÜVV: Çok affeden
ER-RAUF: Çok lutfeden ve çok esirgeyen
MALİKÜL-MÜLK: Mülkün ebedi sahibi olan
ZÜLCELALİ VEL İKRAM: Hem kerem hem de büyüklük sahibi olan
EL-MUKSİT: Bütün işlerini birbirine denk ve yerli yerinde yapan
EL-CAMİ: İstediğini istediği zaman ve istediği şekilde toplayan
EL GANİYY: Çok zengin anlamına gelen
EL MUĞNİ: Dilediğini zengin kılan
EL- MANİ: Bir şeyin meydana gelmesine izin vermeyen
ED-DARR: Elem ve zarar veren şeyleri de yaratan
EN-NAFİ: Faydalı şeyleri de yaratan
EN-NUR: Aydınlatan ve yol gösteren
EL-HADİ: Hidayet veren ve kullarını muradına erdiren
EL-BEDİ: Hayret veren şekilde tüm alemleri yoktan var eden
EL-BAKİ: Varlığının sonu olmayan
EL VARİS: Her şeyin asıl sahibi olan
ER-RAŞİD: Bütün işleri dosdoğru bir nizam ve hikmet ile sonucuna ulaştıran
ES-SABUR: Çok sabırlı
Necef Taşı
Necef Taşı; dağ kristali ya da kaya kristali olarak bilinir. Kristal kuvars taşının şeffaf ve saydam halinde olan doğal taşıtır. Camsı parlak görünümünün yanı sıra renksiz ve ya da farklı renklerin karışımı ile dağlarda bulunabilen taştır. Taşın içerisinde ufak boşluklar ve karbondioksit ya da su diyebileceğimiz oluşumlar vardır. Bu nedenle de taş görünümü sallantılı bir görünüme sahiptir. Çünkü taş hareket ettikçe karbondioksit ya da su bu boşluklar arasında gezinir.
Özel yapısı sayesinde oldukça farklı bir görünüm sunan necef taşının, faydaları ve özellikleri de kullanıcılar tarafından oldukça ilgi görmektedir. Sonsuzluk taşı olması sebebi ile tüm kötü duyguları içine hapsederek size huzur, mutluluk ve stressiz bir yaşam standardı sunar.
Necef Mucizevi Taşı Özellikleri
Doğanın gizli ve sonsuz gücü olarak bilinen necef taşı, size gerek ruhsal gerek fiziksel gerekse zihinsel olarak birçok farklı olumlu etki sunar. Sindirim, kan dolaşımı, kalp, ve beyin sistemi sağlığını korumak ve iyileştirmekle birlikte hafızayı güçlendirir ve vücudunuzdaki olumsuz tüm enerjilerin uzaklaşmasını sağlar.
Bedeninizde fazla toksinlerin atılmasını sağlarken erken yaşlanmanın da önüne geçtiği bilinen etkili ve son derece güçlü bir taştır. Necef taşı; birçok süs ve hediyelik eşyada kullanıldığı gibi yüzük, bileklik, kolye, küpe ve tesbih gibi kadın ve erkeklerin vazgeçemediği aksesuarların tasarımından da %100 doğal hali ile kullanılmaktadır.