x

EL-MELİK Yazılı Akik Taşlı Gümüş Kolye (Esma-ül Hüsna)

Ürün Kodu : DTK122
Osmanlı Pazar

El-Melik Yazılı Akik Taşlı Gümüş Kolye. Bu Ürünü OSMANLİPAZAR.com'dan ister Kredi Kartı İsterseniz Kapıda Ödeme Alabilirsiniz.

Hediyesi
1.039,00
Paylaş
Kampanya
  • Ürün Özellikleri
  • Ödeme Seçenekleri
  • Teslimat ve İade Koşulları
  • Yorumlar
  • Stok Kodu: DTK122
    Metaryel: 925 Ayar Gümüş
    Boyut: mm
    Kullanılan TAŞ: Doğal AKİK Taşı
    Ağırlık: 8,2 gr (+/-1,5) Numaraya Göre Değişebilir.
    Garanti: Ürünümüz Garantili ve Sertifikalıdır.
    Ödeme Metodları: Havale - EFT / Kredi Karti (12 Taksıt) / Kapıda Ödeme / Mail Order / Western Union
    Kargo:
    Ücretsiz Kargo. Ürünler Özel kutu içerisinde Fatura ve Sertifikalı olarak, OSMANLI PAZAR güvencesi ile gönderilmektedir.
    Üzerinde ki Yazı: EL-MELİK
    Hazırlanış Süresi:
    1-3 İş Günü İçerisinde
    Özellikler:

    Size Özel Tamamı El İşçiliği olan bu ürüne istediğiniz hattı ve yazıyı yazdırabilirsiniz.

    Kişiye Özel hazırlanan bu ürünleri OsmanlıPazar sayfasından iletişime geçerek kendinize özel olarak hazırlatabilirsiniz.

    Dipnot:

    Bütün ürünlerimiz elde kazıma yöntemi ile oyularak yazılmaktadır. Dünyada çok az ustası olan bu işçilik değerli taşlara tek tek sanatını işlemektedir. Kazıma olan taşların altından taşın kendi rengi çıktığı için, taşla yazının ayırt edilebilmesi ve daha net okunması için oyulmuş yazılara boya sürülerek daha belirgin hale getiriliyor. Fakat doğal taşlar üzerinde yabancı hiç bir madde tutmadığı için bu boya zamanla silinmektedir. Kazıma yazılar asla silinmemekte olup boyasız da kullanımı uygundur.Daha fazla yazıların gözükmesini isteyen müşterilerimiz kırtasiyelerden boya kalemini temin edebilir. Dualı ve yazılı ürünlerin üzerindeki boyalar yazının önemini arttırmadığı için sadece görsel olarak tercih edilebilir. Müşterilerimizin bu durumu bilerek almasını önemle rica ediyoruz.

    Melik
    Herşeyin hakimi, bütün kâinatın hükümdarı.
    Görüne  ve görünmeyen alemlerin sahibi.
    Cenab-ı Hak buyuruyor:
    "Hak melik olan Allah pek Yücedir, O'ndan başka İlah yoktur; Kerim olan Arş'ın Rabbidir." (Mü'minûn, 116)
    Melik ismi, gerçek anlamda her yönüyle yalnız Allah içindir. Bu sıfat, Allah'ın diğer bütün kemâl sıfatlarının var olmasını zorunlu kılar.
    Melik ya da malik olma, malik olunan şey üzerinde istenildiği biçimde tasarrufta bulunmayı gerektirir. 
    Bütün kainat Allah'ın mülküdür ve Allah mülkünde dilediği gibi tasarruf sahibidir. 
    İnsan yeryüzünde halife olduğu için, kendisine yeryüzü mülkü  üzerinde izafi bir meliklik yetkisi tanınmıştır. 
    Herkesin belli  bir tasarruf sahası vardır. Fakat bu tasarruf, hiç bir zaman mutlak değil, sınırlı ve Allah'ın tanıdığı alanda sadece bir emanettir.
    Allah Teâlâ için insanların meliki denirken, O'nun insanlar üzerinde mutlak tasarruf sahibi olduğu anlatılmak istenir. Fakat şirk koşan insanlar, Allah'ın melikliğini yeryüzünde ve dolayısıyla insanlar üzerinde tasarruf sahibi olmak ve yeryüzündeki servetleri, yani mülkü diledikleri gibi kullanmak için gasbetmeğe çalışırlar. 
    Tenbih : Kulun mutlak melik olması hiç düşünelemez. Çünkü onun her şeyden müstağni olduğu söylenemez. Allah'tan başkasına ihtiyacı olmasa bile, mutlaka daima Allah'a muhtaçtır. 
    Kullardan gerçek Melik o kişidir ki; Allah'tan başka kimsesi olmaz. Allah'tan gayri her şeyden alakasını keser, bununla beraber asker ve halkının kendisine itaat ettiği boyun eğdiği ülkeye sahip olur. Nasıl mı? Şöyle: Çünkü onun öz ülkesi kalbi ve kalıbıdır. Askerleri ise, gazabı, şehveti, hava hevesidir. Halkı ise: dili, gözleri elleri ve sair azalarıdır. O, bütün bunlara hakim olup da kendisine boyun eğdirirse, işte kendi iç dünyasında sultanlık derecesine yükselmiş demektir. Bir de buna insanlara karşı olan ihtiyaçsızlığı hususu da eklenirse işte yeryüzünün sultanı olmuş demektir.
    Havas ve Esrarı
    • Bir kimse El-Melik ism-i şerifini,  "Ya Melik Celle celalühü" diyerek sabah namazından sonra okumaya devam ederse o kimse dünyalık ve ahiretlik olarak riyasetten emin olur. Halkın gözünde hürmetli ve heybetli olur.
    • Bir kimse bir hastanın hatırını sormaya gittiğinde şifa niyetine: 112 kere "Allahümme ente'l-melikü'l-hakku'llezi lâ ilâhe illâ ente yâ Allah ve Selâmü ya Kâfi" 3 kere de "Yâ Şifae'l Kulûb" dese o hastanın hastalığı Allah'ın izniyle sıhhate dönüşür.
    • Zalim olan düşmanların zelil olmaları, sözünün tutulması için, "Ya Melik Celle celalühü" diyerek 90 kere okunur.
    • Her gün "Ya Melik Celle celalühü" diyerek, öğle vakti 100 kere okuyanın kalbi safileşir, sabaha karşı 100 kere okuyandan belalar uzaklaşır.
    • Kim 12 gün, saf kalb ve şüpheden uzak bir batın ile  "El Melik" ism-i şerifini günde "Ya Melik Celle celalühü" diyerek 25 defa okursa; salih ameller işler, makam ve mevkide yükselir. İşleri hep sulh ile sona erer. Maddi ve manevi hayatında başarı elde eder.
    • Kim fecr vaktinde 121 defa El-Melik  ismi şerifini "Ya Melik Celle celalühü" diyerek okursa, Allahü Teala hazretleri fazl-u kereminden ona zenginlik verir. Mülkün kapılarını açar ve kendi tarafından ona futuhat verir.
    • Kim El-Melik ism-i şerifini günde "Ya Melik Celle celalühü" diyerek 99 kere okursa; Allahü Teala hazretleri kendi katından ona ilim ve marifet nasip eder.

    AKİK

    3 ila 4. Yüzyıllarda Sicilya’da bulunan Achates nehrinin kıyılarında dolaşırken bu taşı keşfeden Yunanlı bir filozof olan Theophrastus ona nehrin ismini vermiştir. Akik taşı,tüm medeneniyetlerde ilgi görmekle birlikte öne çıkan Bizans döneminde yemek takımları ve Osmanlı’da da tılsımlarda dahil olmak üzere çeşitli şekillerde kullanımı göze çarpmaktadır.. Kutsal kitapta adı geçen taşlardan biridir. Aynı zaman da Hatem-ül Enbiya Muhammed Resulullah (s.a.a)’ın kullandığı taşlardan biridir daha önce yayınlanan kitabımdan ayrıntılarına ulaşılabilir. İslam alemi için özel bir yer edinmesinin yegane sebebi bu olmakla beraber Resulullah (s.a.a) akik taşı kullanması Kur’an-ı Kerim’de adı geçmeyen diğer taşların kullanımınada bir nevi cevaz vermiştir. İmam Caferi Sadık (a.s) rivayet edilir ki; " Zalim bir hakim karşısına suç işlediği gerekçesi ile tutuklanan bir kişi çıkarılmıştır. İmam Caferi Sadık (a.s) O şahsa " akik  kolye yetiştirin” diye emir buyurur. O şahsa akik yüzük ulaştırıldı ve parmağına takıldı. O kişi tutuklanmaktan kurtuldu. 66 Hilyet-ül Muttagin sayfa; 16

    • Taşıyan kişiyi tehlikelerden korur.
    • Uykusuzluk, karabasan, korkaklık ve nazara kaşı etkilidir.
    • Gerçekleri fark etmeyi sağlar.
    • Stres ve gerginliği ortadan kaldırır.
    • Cesaretin artmasını sağlar.
    • Kişinin sosyalleşmesini ve uyum sağlamasına yardımcı olur.
    • Vücuttaki fazla ve negatif enerjiyi boşaltmayı sağlar.
    • Bedeni güçlendirerek, lenflerin sirkülasyonunu sağlar.
    • Kendisini taşıyan kişiye güç, keyif ve iyimserlik hissi verir.
    • Bu taşı taşıyan çocukları olumsuz düşünceden, duygulardan ve münakaşalardan uzak tutar.
    • ·Dünyevi başarıyı simgeler. Negatif enerjiyi ortadan kaldırarak, tükenmiş olan cesareti artırır. İş adamları bu taşdan faydalanabilir.
    • ·Özgüveni artırır.
  Benzer Ürünler  
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.