x
Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol

Firuze Taşı Edep Yahu Yazılı 925 Ayar Gümüş Kolye

Ürün Kodu : DUA589
Öne Çıkan Bilgiler
Edep Ya Hu yazılı Firuze taşı gümüş kolye uygun fiyatlarla Osmanlı Pazar'da sizleri bekliyor.
Hediyesi :
1.335,00 TL
Havale Fiyatı : 1.268,25 TL %5  İndirim
Favorilerim Fiyat Alarmı

Tükendi

Gelince Haber Ver
iko.png (119 KB)
kapıda ödeme.png (83 KB)
kargo.png (62 KB)
sertifika.png (62 KB)
Stok Kodu:DUA589
Metaryel:925 Ayar Gümüş
Boyut:22*30 mm
Kullanılan TAŞ:Firuze
Ağırlık:8,5 gr (+/-1,5) Numaraya Göre Değişebilir.
Garanti:Ürünümüz Garantili ve Sertifikalıdır.
Ödeme Metodları:Havale - EFT / Kredi Karti (12 Taksıt) / Kapıda Ödeme / Mail Order / Western Union
Kargo:
Ücretsiz Kargo. Ürünler Özel kutu içerisinde Fatura ve Sertifikalı olarak, OSMANLI PAZAR güvencesi ile gönderilmektedir.
Üzerinde ki Yazı:Edep Yahu
Hazırlanış Süresi:
1-3 İş Günü İçerisinde
Özellikler:

Size Özel Tamamı El İşçiliği olan bu ürüne istediğiniz hattı ve yazıyı yazdırabilirsiniz.

Kişiye Özel hazırlanan bu ürünleri osmanlıpazar sayfasından iletişime geçerek kendinize özel olarak hazırlatabilirsiniz. Ürünler tamamen elde kazıma yöntemi ile yapılmaktadır.

Dip Not:

Bütün ürünlerimiz elde kazıma yöntemi ile oyularak yazılmaktadır. Dünyada çok az ustası olan bu işçilik değerli taşlara tek tek sanatını işlemektedir. Kazıma olan taşların altından taşın kendi rengi çıktığı için, taşla yazının ayırt edilebilmesi ve daha net okunması için oyulmuş yazılara boya sürülerek daha belirgin hale getiriliyor. Fakat doğal taşlar üzerinde yabancı hiç bir madde tutmadığı için bu boya zamanla silinmektedir. Kazıma yazılar asla silinmemekte olup boyasız da kullanımı uygundur.Daha fazla yazıların gözükmesini isteyen müşterilerimiz kırtasiyelerden boya kalemini temin edebilir. Dualı ve yazılı ürünlerin üzerindeki boyalar yazının önemini arttırmadığı için sadece görsel olarak tercih edilebilir. Müşterilerimizin bu durumu bilerek almasını önemle rica ediyoruz.

E- Ticaret Sektöründe 12 Yıllık Tecrübe Referansımızdır!

59925419aac130a290268f4d8bce7882.jpg (265 KB)

Güzel ahlak, saygı, terbiye, hayâ, nezaket ya da daha geniş tarifiyle ruhun dine riayet eder yönde olması anlamlarına gelen Edeb, İslam’ın ve İslam Peygamberinin gönderilme gayesini teşkil eder. Resulullah (SAV) bir hadisinde "Ben ancak güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim” buyurmaktadır.

Bir hadislerinde "Beni Rabbim edeblendirdi, ne güzel terbiye etti” buyuran Peygamber Efendimiz (SAV), müeddibinin Allah (CC) olması sebebiyle edebin zirve noktasındadır. Bu durum Yüce Allah (CC) tarafından Kur’an-ı Kerim’de de "Andolsun, Allah’ın Resûlünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır. (Ahzab–21)” şeklinde ifade edilmektedir. Hz. Aişe (RA) validemize "Resulullah (SAV)’in ahlakı nasıldı” diye sorulduğunda "Siz Kur’an okumuyor musunuz, O’nun ahlakı Kur’an’dı” buyurmuşlardır.

Yüce İslam’ın ilk emri ilim öğrenmek olmasına rağmen, gönderilmesindeki gayenin "Ahlakı tamamlamak” olması, edebi ilimden önce gerekli kılar. Bu husus Yunus Emre’nin,

"İlim meclislerinde aradım, kıldım talep,
İlim geride kaldı, illa edeb, illa edeb.”

dizelerinden açıkça anlaşılmaktadır. Yani edeb, ilimden de önce, manevi olgunluğun ilk şartını oluşturmaktadır. Yirmi sene boyunca İmam Malik Hazretleri’nin yanında bulunan Abdurrahman bin Kasım’ın, "Bu sürenin 18 senesini edeb, iki senesini de ilim öğrenmekle geçirdim; keşke hepsini Edeb öğrenmekle geçirseydim” sözleri çok düşündürücüdür. Anonim bir beyitte ise,

"Edeb; ehl-i ilimden hâli olmaz,
Edebsiz ilim okuyan, âlim olmaz.”

buyrulmakla, ilim inşası için edeb zeminine ihtiyaç bulunduğu anlaşılır.

Hadis-i Şerif’te "Hiç bir baba çocuğuna güzel terbiyeden daha üstün bir hediye vermiş olamaz” buyrulması ve yine başka bir hadiste "Utanmadıktan sonra dilediğini yap” buyruluyor olması maddi-manevi tüm değerler içerisinde en değerli olan ve her şeyden önce gelenin, ahlak yani edeb olduğunu gösterir.

Edeb adeta ruhun örtüsü gibidir. Bir anonim beyitte,

"Edebtir kişinin daim libası,
Edebsiz insan üryana benzer”

buyrulurken bir başka beyitte ise,

"Edeb bir tâc imiş nûr-î Hûda’ dan,
Giy ol tâcı, emin ol her belâdan”

denilmekle edebin manevi koruyuculuk yönüne işaret edilmektedir.

Edebin temel kaynağı olan Allah (CC) kelâmı Kur’an-ı Kerim, beyan ettiği esasların yanı sıra, "Düşünmez misiniz, akletmez misiniz, anlamaz mısınız?” gibi ifadelerle de onu okuyanı tefekkür âlemine sevk etmektedir. Çünkü tefekkür âlemi, edebin inceliklerini kazandırmasının yanı sıra, insanın diğer canlılardan üstün olan düşünebilme melekesini de ortaya koyar. Hadis-i Şerif’te, manevi âlemle ilgili bir saat düşünmenin 70 yıl nafile ibadetten hayırlı olduğunun bildiriliyor olması, düşünmenin ne kadar kıymetli olduğunu gösterir. Düşünmenin kıymetli olması, düşünenin de kıymetli olmasını sağlar. Bu itibarla tefekkür âleminde önemli derecelere ulaşmış olan Hz. Mevlâna gibi mânevi fikir adamlarına da "Düşünür” ünvanı verilmiş ve bu değerli şahsiyetler toplumların manevi önderleri olarak kabul ve değer görmüşlerdir.

Bilhassa geçmişteki insanlar, ince düşünceleri sonucunda çok edebli söz ve davranışlar ortaya koyabilmişlerdir. Küfürlü ifadeler yerine dua ya da teselli içeren ifadeler kullanmak, kapıdan çıkarken arkasını dönmeyip geri geri çıkmak, gezerken yere yumuşak basıp ses çıkarmamaya çalışmak, söz kesmemek, sofrada önünden yemek, fısıltıyla ya da gizli konuşmalar yapmamak, büyük gelince ayağa kalkmak, misafire büyük hürmet göstermek, yiyeceğin kalitelisini ikram edip geri kalanla yetinmek, kimsenin karşısında yüz asmamak, kaba konuşmamak, yaradılanı yaradandan ötürü hoş görmek, kimseyi küçümsememek, kalp kırmamak, kapıdan yolcu edilen uzaklaşmadan kapıyı kapatmamak, kapı ve pencereleri çarpmadan yavaş ve saygılı bir şekilde kapatmak, çıkarılan elbise ve ayakkabıları düzenli bırakmak, konuşulan şahsın yüzüne bakmak, şahsî üzüntü ve sıkıntıları başkalarına yansıtmamak, başkalarının sahip olamadığı iyi durum ve nesnelerden onların yanında bahsetmemek, bir camia içerisinde daha huzurlu mekânları diğer kişilere tahsis etmek, hayvanlara şefkat ve merhamet ile davranmak, her türlü nesne ve gereçlere nazik davranmak, bitki ve çiçeklere canlılarmış gibi sevgi ve özenle davranmak, insanları üzecek şakalardan kaçınmak, yan yana geçilemeyecek yerlerde geçiş önceliğini yanındakine bırakmak, şahsen sahip olunan her türlü iyi imkân ve şartları en az bu ölçüde olmak üzere misafirlere de sağlamak gibi davranışlar bunlardan yalnızca bazılarıdır.

Ancak tüm bu ve benzeri edebli davranışlardan da önde ve üstte olan bir düşünce ve davranış vardır ki bu davranış edebin zirvesini teşkil eder. İşte bu düşünce ve davranış, Yüceler Yücesi, Sultanlar Sultanı, kâinatın tek sahibi ve hâkimi, ezelden ebede bâki kalacak tek varlık, hiçbir şeye benzemeyen ve muhtaç olmayan, her şeyi görüp duyan ve bilen, her şeye gücü yeten ve her an bir şeyler yaratmaya devam eden Yüce Allah’ın, her ama her an huzurunda bulunulmakta olduğunun bilincinde olarak tüm söz, düşünce ve davranışları buna göre gerçekleştirmektir. Diğer bir deyişle Yüce Allah (CC)’ı görürcesine ve mümkün olduğunca O’na layık hareket etmek, O’nun görmekte ve izlemekte olduğunu hiçbir zaman unutmamaktır. Edebin bu zirve noktası, "Allah(CC)’ın huzurunda edeb gerekir” anlamında "Edeb Yâ Hû” tabiriyle günümüze kadar ifade edile gelmiştir. Allah (CC)’ın mevcut durumu görmekte olduğu hatırlatılarak insanların edebe yönelmesini sağlamak maksadıyla "Edeb Yâ Hû” ifadesi çoğu yerde yazılı olarak da bulundurulmaktadır.

Büyük düşünür Hz. Mevlana, "Güzellik Mevlâ’nın lûtfudur, nurunun yansımasıdır; edeb ise kişinin gönül aynasıdır” der. Bu tarif gösterir ki, bir kişinin edebinin seviyesi, Yüce Allah (CC)’ın o kişi üzerindeki tecelliyatının derecesini gösterir. Resûlullah (SAV)’den sonra Evliyaullah’da görülen yüksek tecelliyat dereceleri, bu velilerden bir kısmını, Hallac-ı Mansur’da olduğu gibi "En-el Hakk (Ben Allah’ım)” diyebilecek derecede manevi sarhoşluğa sürükleyebilmiştir.



Firuze Taşı

Firuze Taşı, Türk tarihinde savaş malzemelerinin üretiminde yaygın olarak kullanılmış olan doğal taştır. Bu özelliği sayesinde “Türk taşı” olarak da bilinir. Kullananlara şans ve uğur getirdiğine inanıldığından kullanım alanı da oldukça yaygındır. Doğal taşlar arasında enerjisi yüksek ola bir taş olduğundan günümüzde takı, aksesuar ve mücevher üretiminde sıklıkla tercih edilen bir doğal taştır.

Firuze taşı, turkuaz renginde ve saydam olmayan bir yapıya sahiptir. Opak ve mumu andıran görüntüsü ve gök mavisi tonu ile görenleri anında kendisine büyüleyecek kadar büyük bir etkiye sahiptir. Gök mavisi tonlarının yanı sıra aynı zamanda doğada bu taşa gri ve yeşil gibi renklerde rastlamak mümkündür. Ancak içi damarlı olan gök mavisi rengindeki çeşitleri en kıymetli ve en tercih edilen çeşitleridir.

Firuze Taşının Özellikleri

Birden çok faydası olan doğal taşlardan firuze taşının damarlı çeşitleri birçok takı ve aksesuar tasarımında yaygın olarak tercih edilir ve bu modeller hem erkekler hem de kadınlar için rağbet gören modellerdir. Yüzük, kolye, küpe, bileklik ve tesbih tasarımından kullanılan firuze taşı, son derece kıymetli bir taştır. Ancak piyasaya baktığınızda bu doğal taşın sahteleri oldukça fazladır. Bu nedenle de güvenilir yerden temin etmek son derece önemlidir.

Gerçek firuze taşı kırıldığında içi de en az dışı gibi estetik ve damarlı bir görünüme sahiptir. Ancak sahte olanlar kırıldığında içi renksiz ve dış görünümünden tamamen bağımsız bir formdadır. Kategorimizde yer alan tüm ürünler tamamen doğal ürünlerdir. Bu sayede kendiniz ve sevdikleriniz için bu ürünleri güvenle ve hayranlıkla tercih edebilirsiniz.

Osmanlı Pazar Blog
son blog yazılarımızı burada görebilirsiniz
Gerçek Gümüş Nasıl Anlaşılır? Gümüş Ayarları ve Bilinmesi Gerekenler
Gerçek Gümüş Nasıl Anlaşılır? Gümüş Ayarları ve Bilinmesi Gerekenler

Gümüş, yüzyıllardır takı, süs eşyası ve yatırım aracı olarak kullanılan kıymetli bir metaldir. Parlaklığı, işlenebilirliği ve dayanıklılığı ile dikkat çeken bu metal, ne yazık ki günümüzde sıkça sahteleri ile karşımıza çıkmaktadır. Bu yazıda, gümüş ayarları, gerçek gümüşü anlamanın farklı yolları ve alışverişte dikkat edilmesi gereken tüm detayları kapsamlı bir şekilde ele alacağız.

25 Şubat 2025
İncile
Gümüş Takılar Nasıl Temizlenir? Gümüş Bakım Rehberi
Gümüş Takılar Nasıl Temizlenir? Gümüş Bakım Rehberi

Gümüş takılar, zarif ve şık görünümleriyle her zaman popüler olmuştur. Ancak, zamanla kararmaları ve matlaşmaları, düzenli bakım gerekliliğini ortaya çıkarır. Bu rehberde, gümüş takılarınızın nasıl temizleneceğini, kararmaların nasıl önleneceğini ve parlaklığını uzun süre korumanın püf noktalarını detaylı bir şekilde ele alacağız.

25 Şubat 2025
İncile
Kehribar Tesbih Bakımı ve Yapımı: Kapsamlı Rehber
Kehribar Tesbih Bakımı ve Yapımı: Kapsamlı Rehber

Kehribar tesbihler, sadece estetik görünümleriyle değil, aynı zamanda doğal enerjileri ve tarihi önemiyle de dikkat çeker. Bu rehberde, kehribar taşının nasıl oluştuğunu, doğal ve yapay kehribar arasındaki farkları, tesbih yapım aşamalarını ve detaylı bakım yöntemlerini %75 daha uzun ve kapsamlı bir şekilde ele alacağız.

25 Şubat 2025
İncile
Kehribar Tesbih Nedir? Faydaları ve Özellikleri Nelerdir?
Kehribar Tesbih Nedir? Faydaları ve Özellikleri Nelerdir?

Kehribar tesbih, doğal reçinenin fosilleşmesiyle oluşan ve yüzyıllardır kullanılan değerli bir aksesuardır. Hem estetik hem de manevi özellikleri nedeniyle tesbih koleksiyoncuları ve kullanıcıları tarafından tercih edilir. Bu yazıda kehribar tesbihin oluşumundan faydalarına, çeşitlerinden kullanım detaylarına kadar her şeyi ele alacağız.

25 Şubat 2025
İncile
Oltu Taşı Nedir? Özellikleri, Faydaları ve Bakımı Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Oltu Taşı Nedir? Özellikleri, Faydaları ve Bakımı Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Oltu taşı, yüzyıllardır değer verilen ve özellikle tesbih yapımında kullanılan, siyahın asaletiyle öne çıkan kıymetli bir taştır. Erzurum'un Oltu ilçesinden çıkarılan bu taş, hem estetik görüntüsü hem de mistik etkileriyle popülerliğini korumaktadır. Bu yazımızda oltu taşının tarihi, özellikleri, faydaları ve bakımı hakkında tüm detayları bulabilirsiniz.  

25 Şubat 2025
İncile
Koruma Duaları: Kötülüklerden ve Tehlikelerden Manevi Kalkana Sahip Olun
Koruma Duaları: Kötülüklerden ve Tehlikelerden Manevi Kalkana Sahip Olun

Koruma Duaları: Kötülüklerden ve Tehlikelerden Manevi Kalkana Sahip Olun   Hayatın her alanında beklenmedik tehlikeler ve kötülüklerle karşılaşabiliriz. Bu gibi durumlarda Allah’a sığınarak koruma duaları okumak, kendimizi ve sevdiklerimizi manevi olarak güvende hissetmemize yardımcı olur. Bu dualar, sadece fiziksel tehlikelerden değil, aynı zamanda nazar ve kötü enerjilerden korunmak için de okunur.

13 Ocak 2025
İncile
Sabır İçin Okunacak Dualar: Zor Zamanlarda Manevi Destek
Sabır İçin Okunacak Dualar: Zor Zamanlarda Manevi Destek

Sabır İçin Okunacak Dualar: Zor Zamanlarda Manevi Destek    Hayatta karşımıza çıkan zorluklar ve sınavlar, sabrımızı ve dayanıklılığımızı test eder. Bu süreçlerde, Allah’a yönelmek ve sabır duaları ile güç bulmak hem ruhsal hem de fiziksel olarak daha dirençli olmamızı sağlar. İşte sabır kazanmak için okuyabileceğiniz etkili dualar:  

13 Ocak 2025
İncile
Evlilik Duaları: Hayırlı Bir Eş ve Mutlu Bir Yuva İçin
Evlilik Duaları: Hayırlı Bir Eş ve Mutlu Bir Yuva İçin

Evlilik Duaları: Hayırlı Bir Eş ve Mutlu Bir Yuva İçin:   Evlilik, hayatın en önemli dönümlerinden biridir ve hayırlı bir eşe sahip olmak herkesin arzusudur. Ancak bazen bu yolculukta engellerle karşılaşılabilir. Manevi destek almak ve Allah’tan yardım dilemek, bu süreci kolaylaştırıp hayırlı bir yuvaya adım atmanızı sağlayabilir. Evlilik duaları, hem hayırlı bir eşe kavuşmanıza hem de evlilikte huzur bulmanıza yardımcı olur.

13 Ocak 2025
İncile
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.