x
Menü
Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol

İsra Suresi 82. Ayet Şifa Ayeti Yazılı 925 Ayar Gümüş Plaka Kolye

Ürün Kodu : DUA443
Öne Çıkan Bilgiler
İsra Suresi 82. ayet olan Şifa ayeti her derde deva her hastalığa şifa olan bir ayettir. Bizler de tüm hastalarımız için bu ayeti sürekli üzerinde taşıyabileceği kolye haline getirdik. Osmanlı Pazar'da şifa ayetli gümüş plakalı kolyeleri ister websitemizden kredi kartıyla isterseniz kapıda ödeyerek alabilirsiniz.
Hediyesi :
1.264,00 TL
Havale Fiyatı : 1.200,80 TL %5  İndirim
Favorilerim Fiyat Alarmı

Tükendi

Gelince Haber Ver
iko.png (119 KB)
kapıda ödeme.png (83 KB)
kargo.png (62 KB)
sertifika.png (62 KB)
Stok Kodu:DUA443
Metaryel:925 Ayar Gümüş
Boyut:25 mm
Kullanılan TAŞ:
Ağırlık:9 Gr (+/-1,5) Numaraya Göre Değişebilir.
Garanti:Ürünümüz Garantili ve Sertifikalıdır.
Ödeme Metodları:Havale - EFT / Kredi Karti (12 Taksıt) / Kapıda Ödeme / Mail Order / Western Union
Kargo:
Ücretsiz Kargo. Ürünler Özel kutu içerisinde Fatura ve Sertifikalı olarak, OSMANLI PAZAR güvencesi ile gönderilmektedir.
Üzerinde ki Yazı:İsra Suresi 82. Ayet "Şifa Ayeti"
Hazırlanış Süresi:
1-3 İş Günü İçerisinde
Özellikler:

Size Özel Tamamı El İşçiliği olan bu ürüne istediğiniz hattı ve yazıyı yazdırabilirsiniz.

Kişiye Özel hazırlanan bu ürünleri OsmanlıPazar sayfasından iletişime geçerek kendinize özel olarak hazırlatabilirsiniz.


İsrâ Sûresi Meali


Kur’ân-ı Kerîm, kendine iman edip gösterdiği yoldan gidenler için şifa ve rahmettir. Bir mânada dünya türlü türlü hastalık, belâ ve sıkıntılarla dolu bir hastaneye, Resûl-i Ekrem (s.a.s.) hâzik bir doktora, Kur’ân-ı Kerîm de şifa veren bir eczaneye benzetilir. Buna göre Kur’ân-ı Kerîm, fert ve toplum hayatımızı sarmış olan küfür, şirk, zulüm, haksızlık, câhillik, taklit, bağnazlık gibi her türlü ahlâkî, içtimâî ve ruhî hastalıklara şifa olacak önemli prensipler koymaktadır. Onun tavsiye buyurduğu ilaçları kullananlar hastalıktan kurtulacak, şifa bulacak ve Allah’ın rahmetine ereceklerdir.

Kur’ân-ı Kerîm mânevî hastalıklara şifa olduğu gibi, insanın bedenî hastalıklarına da şifadır. Resûlullah (s.a.s.) zamanında vuku bulan bir kısım olaylar onun bu özelliğini haber vermektedir.

Resûlullah (s.a.s.) buyurur:

“Size şu iki şifa kaynağını tavsiye ederim: Bal ve Kur’an.” (İbn Mâce, Tıb 7)

Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurdu:

“Kur’ân’ı öğren. Zira Kur’ân, içi misk doldurulup ağzı bağlanan bir kırbaya benzer. Kırbanın ağzını açarsan ondan güzel bir misk kokusu çıkar. Olduğu gibi bırakırsan koyduğun yerde durur ve kokusu çıkmaz. İşte Kur’ân da buna benzer. Okuyup amel ettiğinde ondan istifade edersin. Göğsünde saklı kalırsa ondan gerektiği şekilde istifade edememiş olursun.” (Heysemî, Mecma‘u’z-zevâid, VII, 161)

Hz. Âişe der ki:

“Resûlüllah (s.a.s.), vefâtı ile neticelenen hastalığında İhlâs, Felak ve Nâs sûrelerini okur ve kendisine üflerdi. (Râvinin bildirdiğine göre ellerine üfler, sonra da ellerini yüzüne sürerdi.) Hastalığı ağırlaşınca, onları ben okuyup ona üfler ve bereketleri dolayısıyla kendi elini vücuduna mesh ederdim.” (Buhâri, Tıb 32; Müslim, Selâm 51)

Sahâbeden Ebû Saîd el-Hudrî (r.a.), bir sefer esnâsında uğradıkları bir Arap kabilesinin yılan tarafından ısırılmış reisine Fâtiha sûresini okumuş ve adam iyileşmiştir. (Buhârî, Tıb 33; Müslim, Selâm 66)

Kur’ân-ı Kerîm’in ruhî hastalıklarla birlikte bedenî hastalıklara da şifa oluşuyla ilgili Asr-ı saadetten itibaren günümüze kadar da tecrübe edilen pek çok mühim olaylar vuku bulmuştur. Bunlardan biri şöyledir:

Ebu’l-Kasım Kuşeyrî’nin çocuğu ağır bir hastalığa yakalanmış ve iyileşmesinden ümit kesilmişti. Bu durum Üstad’a ağır geldi. Bir gün rüyasında Hak Teâlâ’yı gördü ve çocuğun halini O’na arzetti. Hak Teâlâ şöyle buyurdu: “Kur’ân-ı Kerîm’de bulunan şifa âyetlerini bir araya getir, onları hastaya oku. Onları bir kabın içerisine yaz ve içine bir miktar su dök. Sonra onu hastaya içir.” Üstad söylenenleri yaptı ve çocuk hastalıktan kurtuldu. (Bursevî, Rûhu’l-Beyân, V, 231)

Bahsedilen şifa âyetleri altı tanedir:

وَيَشْفِ صُدُورَ قَوْمٍ مُؤْمِن۪ينَ

(Ve yeşfi sudûra kavmin mü’minîn)

“Mü’min toplulukların gönüllerine şifa versin, onları ferahlatsın!” (Tevbe 9/14)

وَشِفَاۤءٌ لِمَا فِى الصُّدُورِ

(Ve şifâun limâ fissudûr)

“Kur’an gönüllerdeki dertlere şifadır.” (Yûnus 10/57)

ف۪يهِ شِفَاۤءٌ لِلنَّاسِ

(Fîhi şifâun linnâs)

“Balda insanlara şifa vardır.” (Nahl 16/69)

وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْاٰنِ مَا هُوَ شِفَاۤءٌ وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِن۪ينَ

(Ve nünezzilu minel Kur’âni mâ hüve şifâun ve rahmetun lilmu’minîn)

“Biz Kur’an’ı mü’minlere şifa ve rahmet olarak indiriyoruz.” (İsrâ 17/82)

وَ اِذَا مَرِضْتُ فَهُوَ يَشْف۪ينِ

(Ve izâ meridtu fehuve yeşfîn)

“Hastalandığım zaman bana şifa veren Rabbim Allah’tır.” (Şuarâ 26/80)

قُلْ هُوَ لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا هُدًى وَشِفَاۤءٌ

(Kul hüve lillezîne âmenû huden ve şifâun)

“De ki: «Kur’an, iman edenlere doğru yolu gösteren bir rehber ve eşsiz bir şifa kaynağıdır.»” (Fussılet 41/44)

Bu âyetler şifa niyetiyle okunur ve tesiri umulur. Ancak şifanın tahakkuk edebilmesi için asgari şu üç şeyin olmasına zarûrî ihtiyaç vardır:

› Allah’ın şifa vermeyi murâd etmesi.

› Duayı okuyanın ihlâsı.

› Kendisine dua okunan kişinin ihlâsı.

Diğer taraftan İslâm’a girmeyen, Kur’an ve sünnetin ihyâ edici tâlimatlarına kulak ve kalplerini kapatan zâlimler, Kur’an’ın rahmet ve şifa oluşundan faydalanamazlar. Bu şekilde zararlarını artırmaktan başka bir şey yapamazlar. Böylece sadece kendilerine haksızlık yapmış olurlar. Şu beyt onların hazin hallerine işaret eder:

“Halkın istîdâdına vâbestedir âsâr-ı feyz

Ebr-i nîsândan sadef dür-dâne, ef’î sem kapar.”

“Kur’ân-ı Kerîm’in feyzinin tesirleri insanların istidadına bağlıdır. Kimi onun feyzinden istifade ederken, kimi edemez, hatta zarar görür. Tıpkı Nisân yağmurundan sadefin inci, yılanın ise zehir kapması gibi.”

Nitekim Nisân yağmuruyla ilgili bir başka hikmet ehli de şöyle der:

“Berre düşer bürr olur,

Bahre düşer dürr olur,

Ef’a düşer mürr olur.”

“Nisân yağmuru toprağa düşünce ekinlerin büyümesine vesile olur ve buğday başakların oluşmasını sağlar. Denize düşünce sadefin içinde girer ve inci hâline gelir. Yılanın ağzına düşünce de acı bir zehre dönüşür.”

Kur’an âyetlerinin mü’min ile kâfirin kalbine ulaşmasında da benzer durumun ortaya çıktığı ve zâlimlere menfi mânada bir yansımada bulunduğu anlaşılmaktadır.

Osmanlı Pazar Blog
son blog yazılarımızı burada görebilirsiniz
Osmanlı Saray Kokuları: Hangi Kokular En Popülerdir?
Osmanlı Saray Kokuları: Hangi Kokular En Popülerdir?

Osmanlı İmparatorluğu döneminde kokular, sarayın günlük yaşamının ayrılmaz bir parçasıydı. Sarayda kullanılan kokular, hem sosyal statüyü simgeler hem de bir anlam derinliği taşırdı. Osmanlı sarayları, özel günlerde ve ritüellerde kullanılan geleneksel kokular ile zenginleşir, aynı zamanda bu kokular sarayın atmosferine huzur, zarafet ve mistik bir hava katardı. İşte Osmanlı saraylarında en popüler olan kokuların detaylı bir incelemesi:

07 Nisan 2025
İncile
Tesbihin Yapım Süreci Nasıldır?
Tesbihin Yapım Süreci Nasıldır?

Tesbih, geleneksel olarak zikir çekmek veya meditasyon yapmak için kullanılan, genellikle 33, 66 ya da 99 boncuktan oluşan bir takıdır. Tesbih yapım süreci, bir sanat olarak kabul edilir ve uzmanlık gerektiren bir iştir. Tesbih yapımında kullanılan malzemeler ve teknikler, ortaya çıkan tesbihin kalitesini ve estetiğini doğrudan etkiler. Her bir tesbih, el işçiliğiyle özenle yapılır, ve bu süreç, yıllar süren bir deneyim ve bilgi birikimi gerektirir.

07 Nisan 2025
İncile
Mührü Süleyman Yüzük Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Mührü Süleyman Yüzük Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Mührü Süleyman yüzüğü, hem tarihi hem de dini bir değere sahip olduğu için, özellikle manevi inançları olan kişiler tarafından tercih edilir. Ayrıca, Süleyman Mührü yüzük anlamı sadece bir sembol değil, aynı zamanda taşıyan kişinin ruhsal dengesini ve yaşamını olumlu şekilde etkilemeye yönelik bir amaca sahiptir.

07 Nisan 2025
İncile
Dualı Kolye Nedir? Neden Takılır?
Dualı Kolye Nedir? Neden Takılır?

Dualı kolyelerin genellikle İslami inançlar çerçevesinde tercih edilen türleri olsa da, farklı din ve inançlar da benzer şekilde dualarla tasarlanmış kolyeler kullanabilir. Her bir dualı kolye, takan kişiye özel bir manevi destek sağlamayı amaçlar. Bazı dualar koruma, bazıları ise sağlık, bereket veya huzur gibi farklı niyetlerle kullanılabilir.  

07 Nisan 2025
İncile
Gerçek Gümüş Nasıl Anlaşılır? Gümüş Ayarları ve Bilinmesi Gerekenler
Gerçek Gümüş Nasıl Anlaşılır? Gümüş Ayarları ve Bilinmesi Gerekenler

Gümüş, yüzyıllardır takı, süs eşyası ve yatırım aracı olarak kullanılan kıymetli bir metaldir. Parlaklığı, işlenebilirliği ve dayanıklılığı ile dikkat çeken bu metal, ne yazık ki günümüzde sıkça sahteleri ile karşımıza çıkmaktadır. Bu yazıda, gümüş ayarları, gerçek gümüşü anlamanın farklı yolları ve alışverişte dikkat edilmesi gereken tüm detayları kapsamlı bir şekilde ele alacağız.

25 Şubat 2025
İncile
Gümüş Takılar Nasıl Temizlenir? Gümüş Bakım Rehberi
Gümüş Takılar Nasıl Temizlenir? Gümüş Bakım Rehberi

Gümüş takılar, zarif ve şık görünümleriyle her zaman popüler olmuştur. Ancak, zamanla kararmaları ve matlaşmaları, düzenli bakım gerekliliğini ortaya çıkarır. Bu rehberde, gümüş takılarınızın nasıl temizleneceğini, kararmaların nasıl önleneceğini ve parlaklığını uzun süre korumanın püf noktalarını detaylı bir şekilde ele alacağız.

25 Şubat 2025
İncile
Kehribar Tesbih Bakımı ve Yapımı: Kapsamlı Rehber
Kehribar Tesbih Bakımı ve Yapımı: Kapsamlı Rehber

Kehribar tesbihler, sadece estetik görünümleriyle değil, aynı zamanda doğal enerjileri ve tarihi önemiyle de dikkat çeker. Bu rehberde, kehribar taşının nasıl oluştuğunu, doğal ve yapay kehribar arasındaki farkları, tesbih yapım aşamalarını ve detaylı bakım yöntemlerini %75 daha uzun ve kapsamlı bir şekilde ele alacağız.

25 Şubat 2025
İncile
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.