x

Fildişi Üzerine Abanoz Kakma Yüzük Üç Vav Harfi

Ürün Kodu : KKY023
Osmanlı Pazar

BU ÜRÜNÜN TAMAMEN EL İŞÇİLİĞİ İLE YAPILDIĞINI VE YÜZÜĞÜN ÜZERİNE İSTEDİĞİNİZ ŞEYİ HAT İLE YAZDIRABİLECEĞİNİZİ BİLİYOR MUYDUNUZ?

Yüzük Ölçüsü Seçiniz
Hediyesi
4.911,00
Paylaş
Kampanya
  • Ürün Özellikleri
  • Ödeme Seçenekleri
  • Teslimat ve İade Koşulları
  • Yorumlar
  • Stok Kodu: KKY023
    Metaryel: 925 Ayar Gümüş
    Boyut: mm
    Kullanılan TAŞ: Fildişi Üzerine Abanoz Kakma
    Ağırlık: 13,66 Gr (+/-1,5) Numaraya Göre Değişebilir.
    Garanti: Ürünümüz Garantili ve Sertifikalıdır.
    Ödeme Metodları: Havale - EFT / Kredi Karti (12 Taksıt) / Kapıda Ödeme / Mail Order / Western Union
    Kargo:
    Ücretsiz Kargo. Ürünler Özel kutu içerisinde Fatura ve Sertifikalı olarak, OSMANLI PAZAR güvencesi ile gönderilmektedir.
    Üzerinde ki Yazı:
    Hazırlanış Süresi:
    10-12 İş Günü İçerisinde
    Özellikler:

    Ürün 925 Ayar Gümüştür. Tamamen El İşçiliği olup, Kaplumbağa Kabuğunun üzerine Sedef Kakma olarak yapılmıştır.
    Ürün Sertifikalı ve Faturalıdır. Osmanlı Pazar Güvencesi ile Sizlerle. Sınırlı Sayıda Üretilmiş Olup, Özel Sipariş Kabul Edilmektedir.Sipariş vereceğiniz ürün sizin için özel üretileceğinden bekleme süresi yaklaşık 10-12 gün arasındadır. 
    Tamamen el işçiliği olduğundan , dünyada bir EŞİ DAHA OLMAYACAKTIR. Bu yüzden vazgeçilmez bir armağan arıyorsanız, bu ürün tam size göre diyebiliriz. İyi Günlerde Kullanmanız Dileğiyle...
     
    Vav Ol, Vay Dememek İçin!
    "Ey aşkın binbir başlı vav hali. Ey sonsuz kavram, gaflet vaktinde gel gönlümün üstüne. Usta bir hattatım ben. Aşkı çizerim mekânlara. Aşk sığmaz ki bu ummana. Vav olur gözlerimiz bürünürüz canlara. Bir seyyah gibi gelip göçen, göçüp giden bu mekândan mekân’a. Demem o ki tarifini yapamam ben imkâna. Bir hattatım, zamana vav çizmekteyim. Hilalin dolunaya Dolunayın hilale dönüştüğü zamana. Ve mahlukat, nefes nefes aşk çekerken Mevla’ya, Üstümde aşk kokusu var, yaşadıkça beni yontar ve benzetir insana. Elimde vav Gönlümde vav Gözümde vav… Dem dem vav kesilirim, beni insan yapana. Ey kalbimden geçeni bilen Allah’ım "Kulum” de kâfi bana. İster nârına garket ister nuruna…” Ne güzel söylemiş Mehmet Ekinci…
    Zamana vav çizmek… Vav olabilmek ve Elif gibi kavuşabilmek Rahman’a…
    Bir damladan varolur insanoğlu. Sistemin türlü işlemleriyle can bulur ana rahminde. Önce gözleri, kulakları ve solunum sistemi oluşur. Ardından nefes alır yavaş yavaş, tat alma yetisi gelişir. Uyku alışkanlığı edinir ve sürekli hareket etmeye başlar. Vav şeklinde var edilir. En saf şekilde. En aşk dolu, en O’ndan, en O’nun ve en O’nunla olan haliyle… Bir döngü gibi. Elif olmak O’nda, sonra vav olarak yaratılmak ve bunu sürdürebilmek ölünceye dek. Öyle bir vav olmak ki, dönüşünü elif tekrar elif gibi yapabilmek Yaradanının huzuruna.
    Nedir vav olmak? Çileyle yoğrulmuş bir kulun edeple eğilişi, alnını seccadeye sabitleyişi, sıfır olup sonsuzluğa uzanışı… Hepsi "vav” ismiyle müsemma! Vav, adı söylenmeye bile çekinilen bir gizli sır, bir ağır emanet gibi kalpte saklanmış. Kalbe hayat veren müstesna sevgilinin sembolüne dönüşmüş, kainatın ta ilk gününde. Allah’ın Vahid ismini, birliğini ve benzersizliğini, temsil etme görevini üstlenmiş. Ve Rabb’in kudretiyle yarattığı kainatın yerini tutmak bir tek vav harfine nasip olmuş. Vav, hayatın özeti bir nevi, yaşantısı Allah’a yakın olan bir kulun büyük sevdası.
  Benzer Ürünler  
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.